Antibiyotiği keşfettik, hijyen şartlarını iyileştirdik, hastalıklara karşı yeni tedavi yöntemleri geliştirdik... İnsanlık üzerine düşeni yaptıkça karşılığını da alıyor: Ortalama insan ömrü uzuyor!
Dünya yakında 50’lik çıtırların, 65’lik delikanlıların hâkimiyetine girecek, 100 yaşında olmak haber değeri taşımayacak. Ama önemli olan uzun yaşamak değil, uzun ve sağlıklı yaşamak. Geçen günlerde düzenlenen, ‘Türkiye Aktif ve Sağlıklı Yaşlanma Zirvesi’nde ele alınan konulardan yola çıktık, istatistiklere baktık, uzmanlara sorduk: 20 maddede; ömrümüz ne kadar uzadı, daha da uzamasına hazır mıyız?
1) SAĞLIK BAKANI NE DEDİ?
Bakanlık; ‘Türkiye Aktif ve Sağlıklı Yaşlanma Zirvesi’ndeki konuşmasında 65 yaşındakilerin artık yaşlı kabul edilmemesi gerektiğini söyledi.
2) 65 NASIL ‘ORTA YAŞ’ OLDU?
Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete: “Türkiye’de ‘doğuşta beklenen yaşam süresi’, 1950’de 46 yıldı. 2000’de 66 yıl oldu. 2015’te 78 yıl (kadınlarda 80.7, erkeklerde 75.3). Bugün, Türkiye’de 65 ve daha büyük yaşta 6.495.239 kişi yaşıyor. 2070’te, her dört kişiden biri 65’in üstünde olacak.
3) DÜNYADA DURUM NE?
Özmete: “Japonya’da nüfusun yüzde 21’inden fazlası 65’inde ya da daha büyük. Almanya, Yunanistan, İtalya ve İsveç’te yaşlı nüfus oranı yüzde 20’ye yükseldi. Amerika’da 65 ve daha büyük bireylerin oranı son 100 yılda üçe katlandı. Bugün Avrupa’da doğuşta beklenen ortalama yaşam süresi 80 yıl, Afganistan’da 42 yıl.”
4) DAHA DA UZAYACAK MI?
Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı, Türkiye Gerontoloji Atlası’nın yürütücüsü Prof. Dr. İsmail Tufan: “30-40 yıl içinde 100 yaşındaki bireylerin sayısında patlama bekliyoruz. Gölköy, Bozdoğan, Karaburun, Doğanşar, Gerze, Dinar, Kastamonu ve Fethiye, 100 yaş ve üzeri nüfus tarlaları olacak.”
Özmete: “2050’de dünya nüfusu 9.5 milyara, 100 yaş üzerindekilerin sayısı 3.2 milyona ulaşacak. 2100’de dünyada doğuşta beklenen yaşam süresinin 100 yıl olacağı tahmin ediliyor.”
5) ÖMÜR NASIL UZUYOR?
Özmete: “Antibiyotiğin keşfi, yeni tedavi yöntemleri, teknolojik gelişmeler, sağlık personeli sayısının artması, sağlık hizmetlerine ve sağlıkla ilgili bilgilere erişimin kolaylaşması ömrün uzamasında etkili oldu”. Yaşlanmayı geciktirmek için yapılan çalışmalarda da önemli gelişmeler var. Moleküler biyoloji uzmanı Cynthia Kenyon’un yaptığı çalışmayla küçük kurtların ömrü tam altı katına çıktı.
6) HERKESİNKİ Mİ UZUYOR?
İyi haber; herkesinki öyle ya da böyle uzuyor. Kötü haber; sadece kendine bakanlar bu uzun ömürde rahat ediyor. The Telegraph’tan John Bingham’a göre bir sonraki jenerasyon için 100’üncü doğum gününü görmek normal bir şey olacak. Ama ömrünüzün 30-40 yılını hasta ve yaşlı olarak geçirmek istemiyorsanız dikkat etmeniz gereken şeyler var.
Özmete: “Sigara ve alkol tüketimi, obezite, stresli yaşam, kötü beslenme, hareketsizlik, düzensiz uyku yaşlanmayı hızlandırırken, hobilere zaman ayırmak, hedefler belirlemek, toplumsal faaliyetlere katılmak, teknolojiye uyum sağlamak, düzenli doktor kontrolünden geçmek bireyin ileri yaşta başkasına bağımlı olmasını engelliyor.”
HAYATIMIZDA NELER DEĞİŞECEK?
7) YENİ BİR EĞİTİM SİSTEMİ
Güncelliğini yitirecek şeyleri ezberleten bir sistem yerine ‘öğrenmeyi öğreten’ bir sisteme ihtiyaç var. ‘100’den sonra: Uzun Yaşam Çağı Her Şeyi -Kariyerden İlişkilere, Aileden İnanca- Nasıl Değiştirecek’ isimli kitabın yazarı Sonia Arrison, uzun ömürde insanların daha fazla eğitim alacağını söylüyor. Arrison’a göre artık hem doktor hem avukat olanlara bile rastlayabiliriz.
8) ‘YAŞLANINCA NE OLACAKSIN?’
Therapia psikiyatrlarından Alper Hasanoğlu: “Özellikle fiziksel güce dayalı meslekler belli bir yaştan sonra yapılamıyor. Bu tür meslekleri olanların varoluşsal bir boşluk yaşamamaları için kendilerine ikinci bir kariyer planı yapmaları gerekiyor.” Cleveland Kliniği, Kardiyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Tuzcu: “Batı Avrupa’da, Japonya’da, Amerika’da insanlar emeklilikten sonra geçinebilmek için yeni bir iş öğrenmek zorunda kalmaya başladı bile. Gençler, yaşlıların iş fırsatlarını kısıtladığından yakınıyor.”
9) NÜFUS PATLAMALARI YAŞANIR MI?
Hayır. Arrison; “Nüfus patlamaları ölümlerin azlığından değil, doğumların çokluğundan kaynaklanır” diyor.
10) SAVAŞLAR, GÖÇLER ARTACAK MI?
UCLA Halk Sağlığı Bölümü’nden Prof. Gregory Stock, “İki katına çıkmış bir ömür; hatalarımızı telafi etme, uzun vadeli düşünme ve üretkenliği artırma fırsatı verecek” derken, biyoetik uzmanı Daniel Callahan, daha uzun yaşamanın hiçbir sosyal sorunu çözmeyeceğini söylüyor.
11) SOSYAL GÜVENLİK NE OLACAK?
Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Kılıç: “Dünya ortalamasına göre bir çalışanın dört emekliyi finanse etmesi gerekir. Şu an Türkiye’de bir çalışan ancak iki emekliyi finanse edebiliyor. Ortalama yaşam süresi arttıkça sosyal güvenlik sistemini güçlendirmek gerekecek. Yapılacak ilk iş, kayıt dışılığı önlemek.”
İstanbul Bilgi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Başlevent: “İleri yaştaki bireyler emekliliğe hak kazanmak için daha uzun süre aktif istihdamda kalıyor. 2008’de yürürlüğe giren kanun 2035’ten sonra emekli olabilecekler için 9 bin gün aktif çalışma ve 65 yaşını doldurma gibi yerine getirilmesi güç emeklilik koşulları getirdi. Sosyal güvenlik sisteminin çökmemesi için uzun yıllar çalışılması gerektiği farklı sosyal kesimlerce kabul edilmiş durumda. Bireysel emeklilik sistemine katılımın artması bunun yansıması.”
12) HANGİ SEKTÖRLER GELİŞİR?
Önü açık alanların başında biyoteknoloji geliyor. Arrison: “Silikon Vadisi’ndeki mühendis arkadaşlarım ‘Hepimizin insanın kodlarını hack’lemek istiyoruz. Çünkü gelecek orada’ diyor.
Başlevent: “Nüfusun yaşlanma süreci ilerledikçe insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinde istihdamın artması, gayrimenkul ve turizm gibi sektörlerin de yeni demografik yapıyla uyumlu (yaz-kış kullanılabilen konutlar, termal oteller gibi) ürün ve hizmetler geliştirmesi beklenmeli.”
13) EVLİLİKLER NASIL OLACAK?
Hasanoğlu: “İkinci, üçüncü kez evlenen, birbirinin çocuklarına anne-babalık yapan insanlar olacağız. Yani; Batı’daki ‘patchwork aileler’ bizde de yaygınlaşacak.”
LiveScience’ta yayımlanan bir makalede psikolog Richard Kalish, “Bugün 60’ında bir çift mutsuz da olsa evliliği bitirmiyor. ‘Bu yaştan sonra değmez’ diye düşünüyor. Ama bir 60 yıl daha yaşayacaklarını bilseler farklı olur” diyor. Aynı makalede Arkansas Üniversitesi’nden Prof. Chris Hackler: “Anne-babanızla aranızda 100, kardeşlerinizle 60 yaş olduğunu düşünün... Kuşak çatışmasına karşı yeni iletişim yöntemleri bulmamız gerekecek.”
14) ÖMÜRLÜK HOBİLERİNİZ VAR MI?
Hasanoğlu: “Hobisiz insanlar ülkesi Türkiye’de, insanların yaşamın ileri evreleri için bir hobi bulmaya çalışacaklarını sanmıyorum. Bence etkili iletişim becerilerinin geliştirilmesi hobiden daha önemli olacak.”
15) HASTALIKLARA NE OLACAK?
Ne yazık ki hayatımızda olmaya devam edecekler. Tufan: “Göğüslere, dudaklara, kalçalara estetik yapılıyor ama ‘beyin estetiği’ icat edilmedi. İleride tek kırışığı olmayan alzheimer hastaları göreceğiz.
16) YAŞLILARA BAKIŞ DEĞİŞİR Mİ?
Hasanoğlu: “Eğer yaşlılık şimdiki gibi çoğunlukla elden ayaktan düşme, genç nesle bir yük olma şeklinde yaşanmaya devam edecekse yaşlılara bakış değişmez.”
17) YENİ YAŞLAR, YENİ İHTİYAÇLAR...
Özmete: “Çalışma ortamlarının fiziksel koşullarının yeniden düzenlenmesi gerekecek. ‘Yaşlı dostu’ hastane, işyeri, kent gibi kavramlar yaşamın içinde olacak. Yaşlıların gündüz akranlarıyla ve gençlerle bir arada olacağı sosyal mekânlara ihtiyaç duyulacak.”
YAŞLILIĞA NASIL HAZIRLANMAK LAZIM?
18) GEÇ Mİ KALDIM?
Hayır, bu haberi okurken kaç yaşında olursanız olun, ömrünüzün ileriki yıllarına hazırlanmak için yapabileceğiniz çok önemli şeyler var. California Üniversitesi psikiyatri profesörü Elissa Epel, “Yaşlanmak genetiğinizle ilgili olduğu kadar nasıl bir yaşam tarzınız olduğuyla da ilgili” diyor. Tuzcu: “‘Bundan sonra hayatımı düzeltsem neye yarar’ demeyin. 70’ten sonra spora başlayanların kalp ve akciğerlerinde iyiye gidiş sağlandığını gösteren araştırmalar var.”
19) BESLENME-SPOR-UYKU...
Kızartmaları, fast food’u, paketlenmiş gıdaları, şeker katkılı besinleri bırakın, ‘hızlı yaşa, genç öl’cüler yesin. Tuzcu; “Elimizdeki bilimsel verilerin tamamı Akdeniz tipi beslenmenin sağlığa en yararlı olan beslenme tarzı olduğunu gösteriyor” diyor.
İç hastalıkları ve antiaging uzmanı Doç. Dr. Nuri Haksever: “Vitamin, mineral ve canlı su, beslenmenin bir parçasıdır. Yeteri kadar su içmeye özen göstermeliyiz.”
Yine Tuzcu’ya göre; “Yıllar boyu düzenli spor yapanlar ömürlerinin son dönemlerinde spor yapmayanlara göre yedi yıl daha fazla başkalarına bağımlı olmadan yaşıyor. Nefes egzersizleri, meditasyon ve yogayla stresten kurtulmanın ve düzenli uykunun da yararı büyük.”
20) AŞKIN KONUYLA İLGİSİ VAR MI?
Hem de çok yakından. Iowa Üniversitesi’nden aile çalışmaları profesörü Peter Martin’in araştırmasına göre orta yaşları evli olarak geçirmek insanı erken ölümden koruyor. Ama bunun aşk dolu bir evlilik olması gerekiyor. California Üniversitesi’nin araştırmasına göre, evli çiftlerin yüzde 62’si kendilerini yalnız hissettiklerini söylüyor. Öte yandan; literatüre ‘kırık kalp sendromu’ olarak geçen durumda, birbirine çok âşık eşlerden biri vefat edince diğeri de bu yalnızlığa dayanamıyor.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!