Ads Area

Dünya bir günlüğüne daha iyi olabilir

Cannes ödüllü yönetmen Aida Begic’in‘Bırakma Beni’ filmi, yetimlik duygusunu tüm dünyayla paylaşmaya ve herkesi bir günlüğüne de olsa dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye davet ediyor

Yetimliğin savaş ve göç ile birleşmesiyle, konuyu dramatik bir açıdan tüm dünyanın görmesini sağlayan Aida Begic, Bırakma Beni filmi ile önce kendimizden başlayarak, dünyayı iyi yönde değiştirmeye bir filmi izleyerek başlayabileceğimizi aktardı. Konuyu, “Etrafımızda daha çok duvarın örüldüğü dünyamızda her şeyi daha ‘farklı’ ve ‘diğerlerinden’ olarak algılıyoruz. Bırakma Beni filminde Suriyeli yetimlerden bahsediyoruz ama Türk yetimler de var, Bosnalı yetimler de var. Aynı konumdalar ve aynı şeylere ihtiyaçları var. Yetimin ihtiyaç duyduğu tek şey ise para değil. Sevgi ve ilgiye ihtiyaçları var. Çocuklarımızın her biri birbirinden farklı, ancak amacımız sinema ile köprüler kurmak. Her şey çok kötüye gidiyor diye çoğu zaman hiçbir şeyi iyi yönde değiştiremeyeceğimizi düşünerek kendimizi çaresiz hissediyoruz.Ancak, mikro evrenimizde etrafımızda bir çocuğa yardım etsek ve onun hayatını bir günlüğüne daha iyi hale getirsek dünyayı zaten değiştirmiş olacağız” sözleriyle açıklayan Begic, salondan çıktıkları zaman seyircilerin bu kez evlerine bir gerçeği götüreceğini ifade etti.

Begic: Her şeyin siyah ve beyazdan ibaret olmadığını fark etmeliyiz

Mülteci meselesinin tüm dünyada karmaşık olduğunu ifade eden yönetmen Aida Begic, “Dünya siyah beyaz değil. Suriye krizi ve yetimlik meselesi de öyle. Ve bunu olduğu gibi kabullenmek de kolay değil. Türkiye’nin o kadar insanı etnik kökenine, dinine, statüsüne ve ekonomik durumuna bakmadan kabul ettiği gerçeğini fark eden herkes bu durumu takdir ve beğeni ile karşılıyor. Bunu tüm dünyaya, sinemadan daha iyi bir yolla anlatamazdınız. Çin’de, İran’da, Saraybosna’da ve birçok farklı festivalde insanların duygularına şahit oldum. Ve konuştuğumuz dilden bağımsız olarak, doğru iletişim kurulduğunda durumlara verilen tepkinin ve içtenliğin aynı olmasına tanık oldum. Türkiye ise milyonlarca mülteci ve savaş mağduru yetime bizzat ev sahipliği yapan bir ülke olarak bu durumun farkında ve büyük takdir topluyor.” sözleriyle amaçlarının hem yetimliğe dikkat çekmek hem de farkındalık oluşturmak olduğunu söyledi.

Atölyeden Sinema Perdesine: Bırakma Beni

Türkiye’de ilk defa bir yardım kuruluşunun bir yönetmen ile çalışarak film yapmasına vurgu yapan Bırakma Beni filminin yönetmeni Aida Begic, “Bırakma Beni, Beşir Derneği’nin bir hayaliydi. Dernek tarafından yetimler için sinema atölyeleri gerçekleştirmek için davet edildim. Daha sonra bu bir film projesine dönüştü ancak senaryoda tüm kreatif özgürlüğüm elimdeydi. Yetimler için bir şey yapma fikri ortak noktamızdı. Bir yıl boyunca birçok atölye çalışması gerçekleştirdik ve bunların sonucunda tüm siyasi ve ideolojik bağlamdan bağımsız bir senaryo hazırladım. Bugün, bu nedenle, projede yer alan herkes bana bugüne kadar katıldıkları en iyi projenin Bırakma Beni olduğunu söylüyor. Bu filmden sonra, sinemanın bir şeyleri iyi yönde değiştirebileceğini herkese kanıtladık.” dedi.

✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Etiketler

Top Post Ad

Below Post Ad

Önizle
Sosyal Sorumluluk Projesi
| Haber Yayınlatın | Tanıtım |
Bumerang - Yazarkafe