Göçebe yaşamın doğal bir parçası olan yaylalar, günümüzde şehirlerin yaşattığı stresten kaçış için cazip bir alternatif haline geldi. Türkiye’nin önde gelen turizm portallarından tatilsepeti.com, huzur dolu bir tatil deneyimin yanı sıra macera ve faklı yaşam biçimlerinin deneyimlenebileceği en güzel yaylaları derledi.
Gün doğumunu odun ateşi ve kuş sesleri eşliğinde izlemek, sis çöken doruklarda bulutlarla yürüyüş ve yeşilin en berrak tonuna sahip ormanlardan gelen bol oksijen…tatilsepet.com bu eşsiz güzelliklere sahip en güzel yaylalarını sıraladı.
Kümbet Yaylası, Giresun
Doğu Karadeniz’in en ünlü yaylalarından biri olan Kümbet, gür ormanları ve geniş yeşil alanıyla huzurun tanımını yapıyor. 1710 metre rakımlı yayla, Giresun merkeze 52 kilometre uzaklıkta. Piknik için ideal bir ortam sunan Kümbet’te konaklamak için de pek çok seçenek bulunuyor. Yaylaya iki kilometre uzaklıktaki Aymaç mevkii de, trekking severlere eşsiz bir manzara eşliğinde spor yapma imkanı sağlıyor. Kalabalık ve eğlenceli bir yayla tatili isteyenler ise her yıl Temmuz ayı içinde yapılan Uluslararası Dereli Kümbet Kültür ve Sanat Festivali’ne katılabilir.
Perşembe Yaylası, Ordu
“Akarsu yatağının az eğimli ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım.” Coğrafya derslerinde bu tanımla öğrendiğimiz mendereslerin oluşturduğu muhteşem güzelliği görmek isteyenlerin yolu, Ordu’nun Perşembe Yaylası’na düşüyor. Turizm merkezleri arasında bulunan 1500 rakımlı yaylada, yamaç paraşütü yapabilir ya da Çiseli Şelalesi’nin buz gibi sularına kendinizi bırakabilirsiniz. Temmuz ayında düzenlenen Geleneksel Aybastı Perşembe Yaylası Güreş ve Kültür Festivali’nde ise yağlı güreş, at yarışı ve çeşitli konserleri izleyebilirsiniz.
Sis Dağı Yaylası, Ordu
Genel olarak sisin var olan manzarayı kapattığı düşünülse de Sis Dağı Yaylası bu tezi tamamen çürütüyor. Aladağlar’ın en yüksek tepesi olan 2200 rakımlı bu yayla, bulutların üzerinde yürüyormuş hissi yaratarak hayranlık uyandırıyor. Sislerin arasından çıkan ve alabildiğince uzanan yeşilin binbir tonu da cabası. Suları buz gibi olan yaylada, yazın ortasında dahi hava serin olduğu için yanınıza kalın giysiler almanızda fayda var. Birçok Karadeniz yaylasında olduğu gibi burada da şenlikler yapılıyor. Sis Dağı Şenlikleri, Temmuz’un dördüncü cumartesi günü kutlanıyor.
Kırkpınar Yaylası, Çankırı
Yılın her dönemi farklı bir yüzünü gösteren Ilgaz, doğal güzellikleri ile beğeni topluyor. Çam ormanlarının ortasındaki Kırkpınar Yaylası ise ortasında yer alan göletle birlikte Ilgaz’ın görülmeye değer bölgeleri arasında yer alıyor. Halk arasında burada 40 kaynaktan su çıktığı, bölgenin adını da bu kaynaklardan aldığı söyleniyor. Kadın Çayırı piknik alanı, Derbent, Ödemiş Kaplıcası ve Tepelice gezilecek yerler listesinin en üstlerinde bulunuyor. Kadın Çayırı, özellikle kampçıların ilk tercihleri arasında yer alıyor. Buradaki taş bina ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Akgöl Yaylası, Sinop
İsmini iki çayın birleşerek oluşturduğu gölden alan Akgöl Yaylası, köknar ormanları ve bozulmamış doğasıyla dikkat çekiyor. Kışın karlarla kaplı yayla, baharla birlikte rengarenk çiçeklere bezeniyor. 1200 metre rakımda sandal gezisi yapmak, huzuru ve sıra dışı bir deneyimi aynı anda yaşatıyor. Ağaçlarla kaplı bir alan arasında yer alan göl, aynı zamanda ziyaretçilerinin tadabileceği kırmızı benekli alabalıklara da ev sahipliği yapıyor. Yaylada günübirlik gezilerin ve pikniklerin yanı sıra çadır kampı da yapılabilir. Ancak ayı, kurt, çakal gibi hayvanların yaşadığını unutmamakta fayda var.
Pokut Yaylası, Rize
Yine Rize, Çamlıhemşin’de bulunan Pokut yaylası deniz seviyesinden 1800 mt. yüksekte bulunuyor. Rüzgârlı vadi anlamına gelen Pokut, diğer yaylalardan farklı olarak Karadeniz’den gelen esintiyi aldığı için dağlar bolca ağaçlık alana sahip. Konaklama için sınırlı sayıdaki pansiyonların yanı sıra kamp seçeneği de değerlendirilebilir. Pokut yaylasını ziyaret edip, muhteşem manzara eşliğinde bölgeye has yemekleri tatmak da ayrı keyif verebilir. Kaçkarların en iyi manzarasına sahip yayla, Haziran’dan Ekim’e kadar ziyaret edilebilir.
Gorgit Yaylası, Artvin
Artvin'in Macahel bölgesinde bulunan, 1700 metre civarlarında seyreden Gorgit yaylası, müdavimleri tarafından bu dünyaya ait olmayan yer olarak anılıyor. Sessizlik isteyenlerin ve doğayla baş başa olmayı sevenlerin muhakkak görmesi gereken Gorgit’e varış, anıt ormanların içerisinden yaklaşık dört saatlik bir yürüyüşün ardından mümkün oluyor. Elektriğin olmadığı yayla, otantik yapısıyla günümüze kadar dokusunu korumuş durumda.
Kuzu Yaylası, Kocaeli
İstanbul’a 2 saat mesafede Kocaeli sınırları içinde olan Kuzu yaylası, hafta sonunda kısa bir mola için ideal bir rota. 1390 metre yükseklikteki yayla, kamp meraklıları için bulunmaz bir fırsat sunuyor. Yaylanın merkezi düzlük ve ağaçlıklı alanlardan oluşuyor. Alt yapı çalışması tamamlanmış Kuzu yaylası, kamp yapmak isteyenlerin yanı sıra çocuğu olan aileler içinde büyük rahatlık sağlıyor.Yaylada bulunan doğal patikadan yürüyüş yaparak Sapanca gölünün zirveden görülebileceği bir noktaya ulaşılıyor.
Gömbe Yaylası, Antalya
Antalya’nın en meşhur yaylası olan Gömbe aynı zamanda elma, ceviz ve armudu ile öne çıkıyor. Gömbe’ye yol boyunca kızılçam, sedir ve ardıç ağaçları ile sincapların rehberliğinde ulaşılıyor. Gömbe yaylası ziyaretçilerine bir krater gölü olan Yeşilgöl’ün serin suyunda yüzme imkanı sunuyor. Subaşı Yaylası, İkiz Göller ve kökboyalı kilimleri ile meşhur Yeşil Barak Köyü’nün yakın oluşu da Gömbe yaylasını renkli bir rota olarak cazip kılıyor.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Gökyüzünün üzerinde, bulutlarda tatil
Salı, Kasım 20, 2018
0
Etiketler